CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, çevre kirliliği, aşırı avcılık gibi nedenlerle nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalan hamsi için TBMM’de bir komisyon kurulmasını istedi.
Türkiye’de kültür balıkçılığı teşvik edilirken balık avcılığının kendi kaderine terk edilmesi ile halkın balık tüketiminde gözle görülür düşüş yaşanıyor. 2000 yılında kişi başına 8 kg. balık tüketilirken bu miktar son yıllarda 5-6 kg’a kadar düştü. Özellikle dar gelirli vatandaşlar için ucuz ve kolay erişilebilir bir protein kaynağı olan hamsinin Karadeniz’de azalmaya başladığını belirten CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, çevre kirliliği, aşırı avcılık gibi nedenlerle nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalan hamsi için TBMM’de bir komisyon kurulmasını istedi.
Hamsinin dar gelirli ailelerin protein ihtiyacını karşılayan ucuz ve kolay erişilebilir bir besin kaynağı olduğunu belirten Bekaroğlu, hamsi avcılığının da on binlerce kişiye istihdam sağladığını belirtti. Kültürümüzde de önemli bir yer tutan hamsinin Karadeniz mutfağının vazgeçilmezi haline geldiğini, adına destanlar yazıldığını, türkülere, manilere, fıkralara konu olduğunu belirten CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, “Dünya denizlerinde 2019 yılında 84 milyon ton balık avlanırken ülkemiz denizlerinde aynı yıl avlanan balık miktarı 463 bin ton olmuştur. Dünya deniz balıkları avcılığında Türkiye’nin payı % 0,55’tir. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke için bu oran çok düşük kalmaktadır.” dedi.
Türkiye’de balık avcılığının % 70’inin hamsi avı olduğunu vurgulayan Bekaroğlu, verdiği Araştırma Önergesinde TBMM bünyesinde bir komisyon kurularak Karadeniz’de hamsi rezervlerinin artırılması, avcılığının sürdürülebilir şekilde yapılması, sektördeki sorunların tespiti ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi gerektiğini söyledi. Bekaroğlu, hamsinin göç eden bir balık türü olduğu için Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerle eşgüdümlü olarak sürdürülebilir su ürünleri politikalarının belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
HAMSİNİN %99’U TÜRKİYE VE GÜRCİSTAN’DA AVLANIYOR
Önergede, Karadeniz’deki hamsi rezervinin yıllık 1 milyon ton civarında olduğunu ve bunun Karadeniz’deki bütün balık rezervinin % 85’ini oluşturduğunu belirten Bekaroğlu, “Hamsinin % 99’u Türkiye ve Gürcistan karasularında avlanmakta olup Gürcistan sularındaki hamsi avı da büyük oranda Türkiye’den giden teknelerle yapılmaktadır. Ülkemiz karasularında 2004 yılına kadar 300 bin ton ve üzerinde miktarlarda hamsi avı yapılırken, av miktarı yıldan yıla düşmektedir. 2018 yılında ülkemiz karasularında yapılan hamsi avı miktarı 96.500 tona kadar düşmüş, 2019 yılında avlanan hamsi miktarı ise 262.544 ton olmuştur.” dedi.
YETİŞTİRİCİLİK TEŞVİK EDİLİRKEN AVCILIK AZALIYOR, HALKIN BALIK TÜKETİMİ DÜŞÜYOR
Hamsinin; çevre kirliliği, aşırı avcılık, kültür balıkçılığına yönelip avcılığın kendi kaderine terk edilmesi gibi nedenlere bağlı olarak nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını belirten Bekaroğlu, Tarım ve Orman Bakanlığının son yıllarda su ürünlerinde yetiştiriciliği teşvik ederken, doğal balık stoklarının avlanma yöntemi ile vatandaşların sofrasına getirilmesini ekonomik değeri düşük olduğu gerekçesiyle önemsiz gördüğünü ve adeta avcılıktan vazgeçip yetiştiriciliğe yönelme eğiliminde olduğunu kaydetti. “Buna bağlı olarak ülkemizde 2000 yılında kişi başına su ürünleri tüketimi 8 kg iken 2017’de 5,49 kg’a, 2018 yılında 6,1 kg’a düşmüştür. Kişi başı tüketim 2019 yılında küçük bir artışla 6,26 kg olmuştur. Vatandaşın zengin protein kaynağı olan balığa erişimi giderek güçleşmekte, pahalı hale gelmektedir.” diyen Bekaroğlu, hamsi avcılığının önemli bir sorununun da kontrolsüz bir şekilde çalışan soğuk hava depoculuğu olduğunu söyledi. Bazı spekülatörlerin bol avlandığında ucuz bir şekilde stokladıkları hamsileri çok kısa bir süre sonra çok yüksek fiyatlarla sattıklarına dikkat çeken Bekaroğlu, “Bu yıl yasakların da etkisi ile kasası 50 TL’den alınan hamsi bir-iki hafta sonra 200-250 TL’den satılmıştır.” dedi.
YETİŞTİRİCİLİK İLE AVCILIK RAKİP DEĞİL TAMAMLAYICI OLMALI
Dar gelirli ailelerin sofralarında kolay erişilebilir protein kaynağı olarak önemli bir yeri olan hamsinin Karadeniz sularında çoğalması ve avcılığının sürdürülebilir şekilde yapılması için tedbir alınması gerektiğine işaret eden Bekaroğlu, “Su ürünlerinde avcılık ile yetiştiricilik birbirinin alternatifi haline dönüşmemeli, biri diğerine engel teşkil etmeden birbirlerinin tamamlayıcısı olarak gelecek nesillere aktarılmalıdır. Hamsi göç eden bir balık olduğu için Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerle eşgüdümlü olarak koruma-geliştirme tedbirleri alınmalıdır.” dedi.