Ömer Faruk ZENGİNAL
Birlikte yapacakları işleri ve söyleyecekleri şarkıları çoğaltmak için Ardeşen olarak ortak mekânlarını inşa ettiklerini kaydeden Üstoğlu, “Bildiğiniz gibi bizler büyük Ardeşen ailesinin Ankara’da yaşayan bir koluyuz. Bir başka deyişle; Ardeşen’imizin Ankara’da ki yüzüyüz... Geçmişimizden kopmadan geleceğimize, değerlerimize ve hayatımıza sahip çıkmaya çalışıyoruz. Ardeşen Kültür Derneği 2004 yılında Ankara’da arkadaşımız Cengiz Tekin öncülüğünde kurulmuştur. Bu kurum aracılığıyla birliğimizi, dayanışmamızı, yaşama sevincimizi zinde ve diri tutarak çoğaltmak istiyoruz. Yaşadığımız kentte ve semtte her türlü sosyal oluşumların içinde ve önünde söz sahibi olmayı bir yurttaşlık görevi olarak görüyoruz. Ülke yönetimini devredeceğimiz, geleceğimizin mirasçıları çocuklarımıza ve torunlarımıza çok değer veriyoruz. Onların, ileri, çağdaş eğitimin tüm nitelikleriyle donanmış, farklılıkları kucaklayabilen, değişik düşüncelere saygılı, barışçı, teknolojinin gücüne inanmış; yüreği yurt ve ulus sevgisiyle, beyni bilgi ve bilinçle dolu yetişmeleri için yardımcı olmak en önemli, en temel amacımızdır.” Dedi.
Üstoğlu açıklamasına şu şekilde devam etti;
DEĞERLİ ARDEŞENLİLER, SEVGİLİ HEMŞEHRİLERİM!
Cumhuriyetimiz kurulalı 90 yıl oldu.
Bu uzun süre içinde Ardeşenlilerin gönlünde Ankara’da bir ortak mekâna sahip olma isteği hep vardı...
Ancak, buluşma yerimiz olabilecek böyle bir ortak merkezde sorunlarımıza daha kolay çözüm üretebilirdik. Sevgi, dayanışma ve kardeşlik duygularımızın filizlerini çoğaltıp geliştirebilirdik.
Ne var ki, Ankara’da derneğimiz adına, Ardeşen adına ortak bir daire satın almak kolay değildi. Bu iş oldukça ağır ve zordu. Tüm hemşeri derneklerinde olduğu gibi, derneğimizde de ekonomik zorluklar ileri boyutlarda idi.
LİVA’DAKİ EĞİLİM...
Liva pastaneleri tesislerinde, Sayın Metin Yenilmez ’in sponsorluğunda, Derneğimizin verdiği bir istişare yemeğinde, İlçemizin tüm profili hazır bulundu. Hayata dair her konunun enine boyuna konuşulup tartışılması sonunda : ”Biz Ardeşen’iler ne yapıp, ne edip zoru aşarak, Ankara’da başımızı sokacak ortak bir daire satın almalıyız.” Şeklinde hoş bir eğilimde odaklaştık.
Bu ışığı değerlendiren Derneğimiz yönetimi, güven, sevgi ve özveri zemininde çetin bir yola koyuldu... Hemşerilerimizin ve dostlarımızın yardımlaşma ruhu sayesinde, gerekli olan paranın tamamına yakını makul süre içinde toplandı... Böylece iş adamlarımız, siyasilerimiz ve hemşerilerimizle birlikte mutlu sona ulaşıldı..
Türkiye’nin kalbi Ankara, Ankara’nın kalbi Çankaya’nın ortasında uygun bir daire satın alındı. Tapu ile birlikte gerekli tadilatlara başlandı. Dairenin tüm tesisatı ve donanımı yenilendi. Yaz dönüşü bu mekân BAŞKENT ARDEŞEN KÜLTÜREVİ olarak tüm Ardeşenlilerin hizmetine açılacak ve böylece bu konudaki yılların hayali gerçekleşmiş olacaktır.
Yakında açacağımız kültür evimizin hiçbir cinsiyet ayrımı, konum farkı yapmadan size, bize, özellikle de çocuklarımıza ve torunlarımıza hayırlı olmasını, güzellikler ve mutluklar getirmesini diliyorum.
Erişilen bu noktada her türlü özveride bulunan, zamanını, maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen, başta yönetim ve denetim kurulu üyesi arkadaşlarım olmak üzere tüm saygıdeğer hemşerilerime en içten teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum.
SEVGİLİ ARKADAŞLARIM
Başarıyla sonuçlanan bu ilk önemli alt yapı projemizin ardından, yenileri ve daha güzelleri gelmelidir, gelecektir...
90 yıllık bir bekleyişin sonunda ulaşılabilen mekânımızın, amacına uygun, kucaklayıcı platformda çalıştırıp, yeni, uyumlu, nitelikli hizmetler üretilebilmesi çok önemlidir. Bu kurumu doğru dürüst işletme sadece yönetim kurulumuzun görevi değildir. Sorumluluk bilinci olan tüm Ardeşenlilerin ortak görevidir. Bu husustaki emek ve katkı karakterimizle özdeş olacağından kuşku duymuyorum. Çünkü bir bakıma verilen emeklere, yardımcı olanlara, eş ve çocuklarımıza karşı duyulması gereken vefa sorumluluğudur.
Her işte olduğu gibi, destek, dayanışma ve gönül kapılarının sürekli açık olması, umut ve beklentilerde hayal kırıklığı yaratmamakla ilintilidir.
İNSAN HER ŞEYİN ÖLÇÜSÜDÜR
Bundan sonra da , kapsayıcı , kucaklayıcı birlikte söyleyeceğimiz şarkıları çoğaltmalıyız !...
Güzel duygularımızı beslemeliyiz. Çevremizdeki bütün insanlara gönül açan sözler söylemeliyiz.
Yaşamın zor olduğunu bilerek mutlu olmak için çaba göstermeliyiz.
En büyük yol gösterici akıl, en büyük destek insan sevgisidir.
İnsanlarımızın yaşam boyunca aradıkları mutluluğun temeli sevgidir.
Binlerce yıldır söylenen bu gerçeğe değiştiren bir güç yoktur...
Selam ve sevgilerimle
AHMET ÜSTOĞLU