Tarih: 21.07.2022 09:50

Başımıza gelen musibetler, yaptığımız kötülükten mi?

Facebook Twitter Linked-in

- Başımıza gelen musibetler Allah'tan mı yoksa bizim yaptığımız kötülükten mi kaynaklanıyor?
- Allah her şeyi ezeli ilmi ile bilmektedir. Sorumu birkaç örnekle sormak isterim.
1. Bize bir bela veya bir musibet geldiğinde sabretmemiz gerekir fakat her şey sebeplere bağlıdır örneğin işe girdik ve buradan hoşlanmadık bize kötü davrandıklarını düşündük ve ayrıldık veya kovulduk şimdi seçimi yapan biziz dolayısıyla işsiz kalma musibetini kendi başımıza açan biziz buna da sabretmemiz Allah’tan geldi sabret geçer Allah daha iyisini verecektir demek doğru mu? Sonuçta kendi isteğimiz seçimimizle bu işten çıktık.
2. İş yeri herkese zam yaptı bize yapmadı şimdi bizim gidip neden bana yapmadın dememiz gerekir mi yoksa Allah’ın takdiri budur nasip olsa zaten gelirdi dememiz mi gerekir?
3. Neyin benim seçimim neyin Allah’ın bana gönderdiği musibet olduğunu bilmediğim için sabretmek gerekir mi edersem sevap alır mıyım? Bunu bilmek istiyorum. Kendi seçimim yüzünden sabretsem bir şey kazanamam gibi geliyor örneğin çalışıyorsunuz ama işi savsakladınız ve bunu yöneticileriniz anladı ve sizi işten çıkardı şimdi buradaki suç benim şimdi ben dönüp Allaha nasıl diyeceğim Allah’ım senden gelene razıyım bana daha iyi bir kısmet daha iyi bir iş vereceğini biliyorum diye. Allah demez mi sen ettin şimdi benden iş umuyorsun diye..

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Nisa suresi 79. ayetin de beyanıyla;

“Sana isabet eden her iyilik Allah'tandır; sana isabet eden her kötülük ise nefsindendir…”

Yani şerleri tercih edip yapan sensin, iyilikleri ise sana bahşeden Allah.

“Ama her ikisinin de tercihini ben yapıyorum, niçin sıkıntıların sebebi ben oluyorum da güzelliklerin sebebi ben olmuyorum?” derseniz:

İnsan esasen hür ve cüzi iradesi ile bir şeyi talep etmek dışında hiçbir iş yapmıyor, geri kalan istisnasız her şey Rabbimiz tarafından yapılıyor. Bunu namaz örneği ile açıklamaya çalışalım.

- Namazı bize emreden Allah'tır. Biz sadece kılıp kılmamaya karar veriyoruz, hepsi o kadar.

- Namazı kılmaya karar verdikten sonra hiçbir şeyi biz yapmıyoruz; çünkü namaz kılmak için güneşin dünyayı ısıtması, havanın olması, dünyanın dönmesi, hayatta olmamız, vücudumuzun çalışması, aklımızın yerinde olması, namaz vaktinin gelmesi gibi sonsuz şarttan hiçbiri bize ait değildir. Biz namaz kılalım diye Rabbimiz âdeta bütün kâinatı bizim için çalıştırıyor.

- Namaz kılmamak için ise hiçbir şey yapmaya, hiçbir şeyin olmasına gerek yoktur. Sadece namaz kılmamayı tercih etmemiz yeterlidir.

Onun için namazı kılmazsak, kılmayan biz oluyoruz, kılarsak da ancak 'Namaz bize kıldırılıyor, elhamdülillah biz de öyle kılıyoruz.' diyebiliriz.

Şu kısa notları da akılda tutalım:

Şimdi suallerinizin kısa cevaplarına gelelim:

Birinci sualiniz: O işi tercih ederken doğru seçimi yaptık mı, iş ve kazancı helal miydi, orada edindiğimiz kötü intibada acaba biraz acele mi karar verdik de işten soğuduk, kendimizi de soğuttuk…

Her konuda verdiğimiz kararların doğru olduğuna inanıyorsak, yani sebeplere doğru bir şekilde sarıldığımıza kani isek, o zaman kovulmak bile hayırlı olabilir. Yok biz aslında biraz fevri ve hatalı davranmışsak, bir musibet bin nasihatten evladır düsturuyla, yeni ve daha hayırlı bir iş aramaya devam edeceğiz.

İkinci sualiniz: Size niye zam yapılmadığını “hesap sorar gibi” değil de 'Acaba bunun hikmeti nedir?' diye sorup soruşturabilirsiniz. Belki kıdeminiz eksiktir, belki işveren için performansınız eksiktir, belki iş veriminiz düşüktür, belki de gözden kaçmıştır.

Yani sualler karşı tarafı itham edici ve kışkırtıcı olmamalı. İşin hikmetini anlamak ve sizde eksiklik varsa bunu düzeltmek için gayret gösteriyor olmanız ve edepli olmanız size mutlaka orta ve uzun vadede kazandıracaktır.

Üçüncü sualiniz: Dediğimiz gibi imtihan dünyasındayız.

Şunu bileceğiz ki Allah’ın izin vermediği hiçbir şeyin olması mümkün değil. O izin vermezse aldığınız nefesi bile veremezsiniz.

Ancak onun izni olması ayrıdır, muradı olması ayrıdır. Onun muradı sadece hayırdadır. Siz ısrarla bilmeden belki şerri istersiniz, o da bunu yaratır veya yaratmaz. Şerri de yaratan odur ama isteyen siz olursunuz. Yani başınıza gelen kötülüğün sebebi siz olursunuz, çünkü isteyen sizsiniz.

Başımıza gelen şeylerin önceden musibet mi iyilik mi olduğunu bilemeyeceğimiz için biz de dua ile tevekkül ile Allah’a iltica edeceğiz ki hakkımızda hayırlısı olsun.

Aklı başında bir insan başına musibet gelsin istemez. Buna rağmen başına gelen bir musibete yanlış kararlarıyla belki kendi sebep oldu, ama bunu bile isteye yapmadı ki. Dolayısıyla bundan ders çıkarıp, sabretse, Allah’a tövbe istiğfar ile iltica etse gerekir.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Başımıza gelen hastalık ve musibetlere sabretmek için neler tavsiye ...

- İnsanların bu dünyada başına gelen musibetlerin nedenleri nelerdir ...

- İyilikleri Allah'tan, kötülükleri nefisten bilmek, ne demektir ...

- Hayır ve şerri Allah'ın yaratması ile şerleri nefisten bilmek konusunu ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —