Turizm Cenneti Ayder Yaylası için zaman zaman olumlu veya olumsuz birçok yazılar kaleme alınıyor.
Ayder üzerinden yapılan bu değerlendirmeleri yakından takip eden Ayder Çevre Turizm Derneği başkanı Ömer Altun ve yönetim ekibi artık bu işe son vermenin gerektiğini,bu gibi olumsuz değerlendirmelerin Ayder’e,bölgemize ve özellikle de ülkemize zarar verdiğini düşünerek kaçkar53.com aracılığı ile tüm kamuoyuna açıklamalarda bulundular.
DERNEK KURULUŞU AMACI VE ÇALIŞMALARI
Çamlıhemşin-Ayder Çevre Turizm Derneği 2006 yılında Çamlıhemşin’imize, Ayder’imize ve ülkemize turizm ve çevre konusunda hizmet etsin diye kurulmuştur.
2006’dan bu yana birçok çalışmalarda bulunulmuştur.
Başlıca birkaç tanesinden bahsetmem gerekirse; birincisi Tar deresinin (bulut şelalesi) turizme kazandırılması olmuştur.
Ayrıca Ayder-Hazindak patika yolu, Ayder yukarı ambarlık mevkiindeki tuvaletler halkımızın hizmetine sunulmuştur.
Ayrıca Ayder’in tikço mevkiinden Ayder’in içine kadar olan yürüyüş parkurunun çalışmaları da devam etmektedir.
Bu çalışmalarda emeği geçen ve desteklerini esirgemeyen o dönemde görevde olan sayın kaymakamımıza ve milli parklar bölge müdürümüze teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Çamlıhemşin Ayder Çevre Turizm Derneği Başkanı Ömer Altun’un önemli açıklamaları
Dünyanın cenneti, yayla turizminin başkentinden herkese merhabalar.
Ayder doğa güzelliklerinin yanı sıra kaplıcasıyla ve Kaçkar Dağları ile de vazgeçilmez bir yayla kabul edilmiştir; Herkesin bildiği üzere bu doğa harikası Ayder Yaylası 1987 yılında turizm merkezi, 1994 yılında ise milli park ilan edilmiştir. Dikkat çekilmesi gereken bir nokta vardır ki Allahın bizlere verdiği bu doğal güzelliği bozmadan, doğaya zarar vermeden ne kadarından faydalanabiliyoruz ve faydalanabileceğiz bence esas mesele budur.
1987 yılında turizm bölgesi ilan edilen Ayder’imizin maalesef hala bir alt yapısı yoktur ve mastır planı henüz yapılamamıştır.
Bu çok üzücüdür ki, doğaya zarar vermekte ve çarpık yapılaşmaya neden olmaktadır.
Çamlıhemşin Belediyesi’nin hazırlamış olduğu mastır planının şu anda bakanlıkta onay için askıda beklediğini biliyoruz ve bu sürecin uzamasından ötürü endişe duyduğumuzu da belirtmeliyim.
Ayrıca şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki, bugün Ayder Yaylası; Türkiye’de ve Dünya’da reklam değeri yüksek bir marka olmuş ise bu Ayder esnafının ve halkının kendi şahsi yatırımları ve çabaları ile olmuştur!
Birkaç yıl öncesine kadar Rize’mizde tek geçim kaynağı çay iken bacasız fabrika dediğimiz turizmin de buna eklenmiş olması çok sevindiricidir.
Bu sevincin en güzel tarafı ise Rize’de turizm denince akla ilk Ayder Yaylasının gelmesidir. Bu nedenle Ayder’imize çok önemli ve büyük bir rol düşmektedir.
Esnafından tüccarına, memurundan bürokratına her kesimden insanın Ayder’e sahip çıkması ve her konuda destekçisi olması çok önemlidir.
Geçmiş kuşaklardan bu yana süre gelen, yöremize özgü kıyafetlerimiz olan şalımız, şifonumuz, işlemeli el örgüsü çoraplarımız örf ve adetlerimize bağlılığımızın birer simgesi olmuştur.
Yöresel kıyafetlerimiz, şifası dillerde dolaşan Ayder balımız, hastalıklara deva olduğu ispatlanmış Ayder kaplıcalarımız, tarihin izlerini doğanın güzelliği ile kaynaştıran Zil kalemiz, derin bir vadiden akıp Fırtına deresi ile buluşan Palovit Şelaleleri ve onun gibi şelalelerimiz, her biri birbirinden güzel yemyeşil yaylalarımız Ayder’imize, Çamlıhemşin’imize, Rize’mize ve dolayısı ile tüm ülkemize ayrı bir değer katmaktadır.
Bu değerlere sahip çıkmak, korumak ve gelecek nesillere aktarabilmek, burada yaşayan insanların olduğu kadar bu bilinci taşıyan herkesin görevidir. Bu görevin yerine getirilebilmesi için herkesin taşın altına elini koyması gerekmektedir.
Ayder’de ve Rize’mizde turizmi 12 aya yayabilmek için atılması gereken en büyük adım; Rize’mize havalimanı yapılması ve Ayder yaylasına çok büyük değer katacak olan kayak merkezinin temellerinin atılmasıdır.
Zira bu iki büyük yatırım için Sayın Cumhurbaşkanımız ile mevcut ve birkaç dönem önceki bakan ve milletvekillerimizin sözleri vardır.
Bu sözlerin yerine getirilecek olması Ayder ve bölge turizmine çok büyük katkı sağlayacaktır.
Artık geçmiş dönemlerde olduğu gibi insanımızın uzak diyarlara gidip ekmek parası için bulaşıkçılık vb işlerde çalışması gerekmeyecektir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ve bakanlarımızın teşvikleri ile organik tarıma geçilmesi ile; hem daha sağlıklı hem de daha verimli tarım faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, yeni kurulacak olan organik fabrikaların projelerinin oluşturulması da bu bağlamda atılmış büyük bir adımdır.
Bir yandan sürdürülebilir uzun vadede bir turizm için doğadan para kazandığımızın bilincinde olup doğayı bozmadan turizm yapmanın yollarını ararken bir yandan da yeni istihdam alanlarının açılması için elimizden geleni yapmalıyız.
Allahın verdiği bu nadide güzelliği insanlarımızın hizmetine sunmalıyız.
Tüm bu adımlar atılırken de Ayder Yaylasının yalnızca Rize’nin değil, Trabzon-Rize-Artvin sacayağının tam ortasında olduğunun farkına varmalı, turizm sezonunun ne kadar uzun zamana yayılırsa o kadar verimli olacağının bilincinde olmalıyız.
Bu bağlamda sözü fazla uzatmadan; Ayder sadece Ayderli’nin değil Çamlıhemşin’in Rize’nin ve dolayısı ile güzel ülkemizin nadide bir turizm cennetidir.
Ayder’imizin ve Rize’mizin çok büyük bir ayrıcalığı vardır ki o da Sayın Cumhurbaşkanımızın Rizeli olmasıdır.
Sözlerime Sayın Cumhurbaşkanımızın sözleri ile son vermek istiyorum;”Onların Davos’u varsa bizim de Ayder’imiz var”.Hep birlikte Ayder’imize ve doğal güzelliklerimize sahip çıkmamız dileği ile.