Pazar’da bulunan şehit aileleri için İlçe Kaymakamı Selçuk Aslan tarafından öğretmenevinde iftar yemeği düzenlendi.
Yemeğe Garnizon Komutanı Yüzbaşı Ömer Kodaman, Pazar Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Fatih Seyis, İlçe Jandarma Komutan Vekili. Başçavuş Ahmet Mesut Kılınç, İlçe Emniyet Müdürü Güngör Kaptan, Hava Radar Komutanı Üsteğmen Mustafa Özçelik, İlçe Müftüsü Vedat Başsan ve şehit aileleri katıldı.
Kaymakam Aslan, yemeğe katılanlara hitaben yapmış olduğu konuşmada şunları söyledi:
“Bizi kırmadınız geldiniz teşekkür ediyorum. Burada bir aile ortamı idrak ettik. Meslek içerisin de on üç yılım oldu benim. Her zaman şehit yakınlarını ziyarete gittiğimde empati yaparak onların hissiyatını anlamaya çalışırım. Ben de kan bağıyla aynı soyadı taşıyan üç tane akrabamı değişik olaylarda biri polis ikisi asker olmak üzere farklı bölgelerde şehit vermiş bir insanım. Mutlaka ateş düştüğü yeri yakar derler. Bir annenin bir kardeşin hissiyatıyla, bir akrabanın hissiyatı şüphesiz çok daha farklıdır. Her zaman sizleri anlamaya çalışırım çünkü bir şeylere bakıldığın da tesellilerle, maddi olarak sunulan imkânlarla boşluk alınamıyor çok farklı bir hal. O noktada bazen düşünme çaresizliği gördüm. Çaresizliğin çıkış yolu olarak teslimiyeti gördüm her zaman. Şunun farkındayız ki tüm yakınlarına şefaat edebilecek Peygamberlikten sonra olabilecek en yüksek mertebe de olan insanlar. Bunun idraki için teslimiyete sığınırım. Bu teslimiyete ulaşamadığımız yerde hakikaten sorunu insanı beynini aşındırır. Tesellimiz bu oluyor düşündüğümüz zaman. Yetmiş yakınına şefaat edebilecek yüce bir makamda olmak. Vatan için, namus için, kutsal bildiğimiz değerler uğruna bir hayatın sonlanması onu çok daha farklı şekilde kutsi bulduğunu idrak etmek gerekir. O noktada belki teslimiyet özelliğimiz olmakta. İnsanoğlu doğar yaşar ölür bu hayatın bir gerçeğidir. Tabi bu yaşamı tamamlarken Allah her insana şereflice tamamlamayı nasip etsin.”
Aslan, etrafa baktıklarında büyük küçük demeden, genç yaşlı demeden farklı insanların hayatını teslim ettiğini gördüklerini belirterek, “Bu hayatın bir hakikati ama şehitlik sıfatı ile tanımlanabilir, Peygamber Efendimize komşu olabilecek bir vefat tarzı herkese nasip olmuyor. Bir bakıldığında bir sonlanış olarak görünse de bir parçada nasip. Herkese her insana nasip olmayan bir seçilmişlik. Burada askerlerimizden de var polislerimizden de insanlar var. Ben altı yıl o bölgelerde çalıştım. İki yıl çok yoğun terör altında kaldık. Farklı arkadaşlarımızı sırtlarına vurarak operasyonlara gönderdik. İçlerinden gelmeyen, gelip eksik gelen bunların hepsini çok net gördük. O anlamda bir evladın, bir kardeşin yok oluşunu kutsal uğruna vatan uğruna bayrak uğruna makamlardan en yükseğe yükselişini farklı şekilde idrak etmeye çalışıyorum. Hep şunu söyleriz bu insanlar ne uğruna gitti. Vatan millet uğruna gitti. Bu anlamda onlar mutlaka sizi, evladı, kardeşi olmanın yanın da artık bu milletin evladı, kardeşi olduğunu idrak ediyoruz, devleti temsil eden insanlar olarak. Belki söz beylik olacak ama şehit vurulunca değil unutulunca ölürmüş derler ya onların hatırasını yaşatmak hepimizin boynunun borcu. Şehit unutulmadıkça anıldıkça ölmediğini idrak edersek onu unutturmamak hepimizin boynunun borcudur. Onların emanetlerine sahip çıkmakta kendi namusumuza sahip çıkmak kadar görevimiz olduğunu idrakindeyiz, farkındayız” dedi.
Diğer görev yerlerimde de burada da her zaman kapımız size sonuna kadar açıktır diyen Aslan, “Yedi gün yirmi dört saat açık öylesine söylemiyorum samimi manada söylüyorum. İstediğiniz saatlerde kapımız, telefonlarımız sonuna kadar açık. Yalın ayak da olsa koşar geliriz derdiniz de ihtiyacınız da. Rabbim başka acılar yaşatmasın diyorum. Mutlaka vatan millet kutsi değerler. Mutlaka gündem de olan bir süreç var. Belki ona da değinmek lazım. Bu süreç ile ilgili bazı insanlar kötü bir şekilde bizi sınamaya çalışsa, yumuşak karnımızı kaşımaya da çalışsa öncelikli olarak sabredeceğiz. Zafer sabredenlerindir diyor Peygamber Efendimiz. Ama sabrın da belli bir sınırı var. Derler ya bizim insanımızın ayranı taşmasın. Herkesin kendi ayağını denk alması gerekir. İnşallah bu memlekete bu topraklara huzur gelmesi için sabır dönemi. Kendi bilmez dört kişi çıkar bizi sinirlendirmek noktasın da, tahrik etmek noktasında değişik davranışlara girebilir ama şu noktada hiçbir zaman karamsarlığa kimse kapılmamalı. Devlet dimdik ayakta. Devletimiz kesinlikle çok güçlü. Türkiye Cumhuriyeti’nin vatan toprakları daha fazla küçülmez. Belki büyür ama daha fazla küçülmez. Bundan emin olalım yüreklerimiz mutmain olsun. Ben tekrar davetimize icabet ettiğiniz için, bu güzel ortamda bizi şereflendirdiğiniz için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Aslan, “Önümüz de Kadir gecesi akabinde Ramazan Bayramını idrak edeceğiz. İnşallah Ramazan bayramında da birlikte olmak muradımız. Ben tekrar bu günden bayramınızı kutluyorum. Saygılar sunuyorum” diye konuştu.
