Aşk Ömür Boyu Sürmez

Hani “Fazla muhabbetten maraz doğar” diye bir cümle vardır. İşte aşk öyle fazla bir muhabbettir.

Aşk Ömür Boyu Sürmez
Haberi Sesli Oku
TEFEKKÜR 3.11.2013 10:08:08 127 0



ATİLLA YARGICI
Geçenlerde Sn. Bülent Arınç gençlere bir tavsiyede bulunmuş: “Aşık olun”.
Sayın Bülent Arınç’ı kişi olarak severim. Yumuşak bir üslûbu vardır. Kırmadan, dökmeden konuşmaya dikkat eder. Ama bu cümleyi kullanması hoşuma gitmedi.

Ülkeyi yönetenlerin söyledikleri sözlere dikkat etmeleri gerekir diye düşünüyorum. Tabiî aşk büyülü bir kelime. Her halde birbirinizi sevin demek istemiştir. Ama ağzından “Aşık olun” sözü çıkmış olabilir, çağımızda aşkın ne kadar pespayeleştiğini düşünmeden... Bugün aşk deyince kimsenin aklına soyut aşk, cinselliksiz soyut güzelliğe duyulan aşırı sevgi, İlâhî aşk gibi hususlar gelmiyor. Aşk doğrudan cinselliği çağrıştırıyor. Gençleri, gayr-i meşrû tuzaklardan kurtarmak gerekir. Bunun için çaba sarf etmek lâzım. Bunun için cümleler kurmak lâzım.
Elbette sayın Bülent Arınç gibi muhafazakâr bir zat, gençleri meşrû olmayan şeylere çağırıyor olamaz. “Aşık olun” derken böyle bir anlamı aklının ucundan bile geçirmemiştir. Ama söylediğimiz sözde, bizim ne söylediğimiz değil, muhatapların ne anladığı, nasıl algıladığıdır önemli olan.
Bir de işin bir başka boyutu bulunuyor: Aşk, sözlüklerde “ifrat-ı muhabbet”, sevginin aşırısı olarak tarif edilir. Her şeyin aşırısı zararlı olduğu gibi, muhabbetin de aşırısı insan için, insanın ruhsal, kalbî ve psikolojik sağlığı için ciddî tehlikelerle doludur. Bu yüzden aşka teşvik edilmez insanlar. Ama zahirî güzellikle fazla meşgul olanlar, o güzelliğe aşık olurlar. Yani o güzelliği aşırı severler. Bu güzellik bir insanda ise, gözleri sadece onu görür. Başkasını görmez. Bu durum, istenilen bir durum değildir. Çünkü insan sosyal bir varlıktır. Aşk ise insanı sosyal bir varlık olmaktan çıkarır, bencil bir duruma düşürür.

Psikologlara bakarsanız, bu aslında bir hastalık ve iki kişilik bir bencillikten başka bir şey değildir. Aşkta bir birlik duygusu olmakla birlikte, başkalarını fark etmeme, görmeme durumu söz konusudur.

Bir de yapılan araştırmalar göstermektedir ki, aşk geçici bir duygudur. Ama sevgi ve şefkat kalıcı bir duygudur. Bunun için bazılarının iddia ettiği gibi ömür boyu aşk filan olmaz. Ömür boyu sevgi ve merhamet ve şefkatle yaşama olur.

Bugün Batılı filmler, romanlar, hikâyeler insanları romantik aşk efsanesinin peşine düşürmektedir. Bazı genç kızlar ve erkekler, aşık olacakları ruh ikizlerini arayıp duruyorlar. Diyelim ki, buldular. Aşk, o karşıdakine aşırı bağlılık, kısa süreceği için o iki insan arasındaki ilişki de sona erer. Evlenmişlerse, artık birbirlerini eskisi gibi sevmediklerini zannetmeye başlarlar ve evlilik biter.
Her evlilik, insanların birbirlerini aşırı sevme anlamında aşk ile olmayabilir. Olanlar varsa da fazla değildir. Ama sevgi ile başlayan şefkat ve merhametle devam eden milyonlarca evlilik vardır. Sayın Bülent Arınç, sanırım aşktan bahsederken bunları pek düşünmemiştir. Çünkü bu, incelenmesi gereken bir konudur.

Hani “Fazla muhabbetten maraz doğar” diye bir cümle vardır. İşte aşk öyle fazla bir muhabbettir. Fazla şeker, fazla tuz, fazla su, fazla yağ nasıl vücuda zarar veriyorsa, fazla muhabbet de insanın sevgisinin istikametini bozmasına sebep olmaktadır. İstemeyerek bir aşk içine düşmüş insan varsa, onu da anlayışla karşılamak lâzım. Onlar için de “Aşk evlilik için kurulmuş bir tuzaktır” diye düşünmeliyiz. Bu aşk, evliliğe götürmeli. Fakat o aşırı sevginin, iki kişilik bencillik hâlinin ömür boyu süreceği hayaline kimse kapılmamalıdır. Evlilikler aşk ile başlasa da, aşk ile değil, sevgi, saygı, şefkat ile devam eder. Vesselâm.
03.11.2013

YENİ ASYA 
Anahtar Kelimeler:
Yorum