Akyamaç’ta Bir Tarih Uyanıyor: Tescilli Cumbur Konağı’nın Gizemli Hikayesi

Akyamaç’ta Bir Tarih Uyanıyor: Tescilli Cumbur Konağı’nın Gizemli Hikayesi

Akyamaç’ta Bir Tarih Uyanıyor: Tescilli Cumbur Konağı’nın Gizemli Hikayesi
Haberi Sesli Oku
KÜLTÜR 9.04.2025 11:48:00 974 0

ALİ AKYILDIZ (https://www.kackar53.com/)

Rize'nin Hemşin ilçesine bağlı Akyamaç köyünde yıllara meydan okuyan bir yapı… Cumbur Konağı sadece taş duvarlardan ibaret değil, bir ailenin, bir dönemin ve belki de unutulmaya yüz tutmuş bir kültürün sessiz tanığı. Bugün sizlere, Cumbur ailesinin fertlerinden Başar Cumbur’un dedesinden dinleyerek aktardığı bu gizemli konağın hikâyesini paylaşıyoruz.

Bir Zamanlar Kırım'da Başlayan Hikâye

1870’li yıllarda, zor zamanlarda ekmek kavgası için yollara düşen Karadenizli birçok insan gibi Cumbur ailesinin büyükleri de Kırım’a, o zamanki adıyla Akmescit ve Bahçesaray’a göç eder. Orada tarım yaparak, özellikle tütün ve meyve üretiminden ciddi gelir elde ederler. Öyle ki tütün tarlalarından elde edilen kazancın 70 bin altın civarında olduğu söylenir. Veya belki 7 bin... ama yine de devasa bir servet o dönem için.

Kazandıkları paraları memleketlerine getirirler. Ve işte tam da burada, Akyamaç’ta taş taş üstüne konarak Cumbur Konağı inşa edilir. Sadece burada değil, Samistal Yaylası’nda, Tecina’da ve Hazindak’ta da taş konaklar yapılır. Her biri Osmanlı'nın son dönemlerinin çalkantılı yıllarında, 1890’lı yıllarda inşa edilmiş; güvenlik öncelikli, dar pencereli, kalın duvarlı, sağlam yapılardır.

Sadece Bir Ev Değil, Bir Vasiyet

Cumbur Konağı, sadece bir mimari yapı değil; dededen toruna aktarılan bir vasiyetin de taşıyıcısıdır. Başar Cumbur’un anlattığına göre, ailesinden biri olan Mehmet Dede, hacca gitmek için balmumu satarak para biriktirir. Ne yazık ki son gece hacda vefat eder. Memlekete yalnızca sandığı ulaşır. Sandık açıldığında içinden yalnızca bir süpürge çıkar...

İşte bu süpürge, nesiller boyunca unutulmayan bir vasiyetin simgesidir. Mehmet Dede, “Benim çoluk çocuğum olmadı. Bu arazileri yiyecekler, içecekler ama bölmeyecekler,” der. Araziler ve konak bölünmez, herkes gelir, gider. Kimseye “burası senin, burası benim” denmez. Bir odası birine, diğer odası diğerine aitmiş gibi ama bir bütün halinde yaşanır.

Bir Kültür Varlığı Olarak Geleceğe Taşınıyor

Başar Cumbur’un aktardığına göre bugün bu tarihi yapılar Kültür Varlığı olarak tescillenmiş durumda. Tüm konaklar koruma altına alınmış ve kayıtlıdır. Ancak en büyük endişe; dedelerin, babaların, amcaların koruduğu bu mirasın genç nesiller tarafından aynı sadakatle sahiplenilip sahiplenilmeyeceği…

Başar Cumbur şöyle diyor:

“Onlar bize bıraktılar, biz de size bırakıyoruz. Bundan sonrası gençlerin elinde. Umarım bu emanetin kıymetini bilirler.”

Cumbur Konağı: Taşta Yazılmış Bir Aile Tarihi

Cumbur Konağı sadece bir yapı değil, içinde yüz yıllık bir hikâyeyi barındıran, her odasında bir hatıra gizli olan yaşayan bir tarihtir. Dedelerin alın teri, annelerin duası, çocukların kahkahası bu taşlara sinmiş durumda.

Akyamaç’ta yükselen bu konak, yalnızca Cumbur ailesinin değil; Hemşin’in, Rize’nin ve Karadeniz’in geçmişine tutulmuş bir aynadır.

Yazı dizimizin devamında, konağın mimarisi, aile arşivinden çıkan eski belgeler ve bugün hala sürdürülen geleneklerle ilgili daha fazla bilgiye yer vereceğiz. Cumbur Konağı’nın hikâyesi, geçmişle geleceği buluşturmaya devam ediyor…