Hayati Akbaş
HOPA - Hopaport Genel Müdürü Meriç Burçin Özer yaptığı açıklamada Hopaport’un hedefleri olan bir liman olduğunu ifade ederek “Biz bu hedefin gerekleri olan çalışmaları hayata geçiriyoruz” dedi.
Hopaport ‘un son yıllarda hayata geçirdiği yatırımlar ve projelerle adını gerek Ulusal ve gerekse uluslararası alanda duyurmada büyük başarı gösterdiğini ifade eden Özer, özellikle 5 yıl önce önlerine koydukları hedeflerin bir parçası olan limana gelen ürün çeşitliliğini artırma hedeflerinde önemli yol aldıklarını söyledi. Tahıl Terminalini komple revizyondan geçirmeleri sonucu bugün yüzde yüz doluluk oranı ile çalıştırdıklarını ifade etti.
Özer, bu hedeflerin bir gereği olarak liman sahası içinde bulunan bir alana toplam 5 adet silodan oluşan 8.300 ton kapasiteli Çimento Terminalini yaptıklarını ve burada da ülkemizin önde gelen bir çimento grubunun işletmesine sunduklarını belirtti. Ayrıca çimento terminalinin yüzde yüz dolulukla çalışarak özellikle barajlar kenti olan Artvin’de, yapımı devam eden barajların çimento ihtiyacın karşılamada önemli bir rol oynadığın söyledi.
Bu projelere ek olarak yine Liman sahası içinde bir LPG Terminalini kurduklarını, tüm izinlerin alındığını ve Hopa Limanı’nın da artık Türkiye’de ender bulunan LPG ihtisas gümrüklü liman kapsamına alındığını söyleyerek 2020 yılı sonuna kadar buranın da hizmete alınması için çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Hopaport ‘un içinde önemli bir terminal olan Tank Terminalini son 2 yılda yaptıkları yenileme çalışmaları ile komple hizmete hazır hale getirdiklerini ifade eden Özer “Bugün toplam 32.000 metreküp hacim kapasiteli olan bu terminalimizi de hizmete sokmanın ve %100 doluluk kapasitesi ile çalıştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Geçtiğimiz aylarda 25.000 tonluk bir gemi ile Hopaport Tank Terminaline getirilen motorini de güvenli bir şekilde tank terminaline boşaltımını gerçekleştirdiklerini” ifade ederek “Bu projeye ek olarak yine tank terminalimizin bir bölümüne de melas yükü boşaltılarak, buradan özellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgelerine sevkiyatımız da devam etmektedir” diye konuştu.
Hopaport olarak son 3 yıllık süre içinde liman sahasında bulunan yangın söndürme sistemlerini komple yenilediklerini, herhangi bir olumsuzluk karşısında acil müdahale ekiplerinin anında olumsuzluğa müdahale edebilecek noktaya geldiklerini, özellikle Tank Terminali ve LPG Terminalinde de aynı şekilde anında müdahale edilebilir noktada olduklarını sözlerine ekledi.
Hopaport olarak önceliklerinin iş sağlığı ve güvenliği ve çevre olduğunu ifade eden Özer, “Bunun bir gereği olarak gerek masa başi ve gerekse saha çalışanı tüm personelimizi periyodik aralıklarla düzenli olarak eğitimlerden geçiriyoruz ve günün şartlarına göre bu eğitimlerimizde devam ediyor. Önceliğimiz insan faktörüdür ve
bunun için İSG’ye her şeyden daha fazla önem veriyoruz” dedi. Ayrıca 3 yıl önce Türkiye’de yeşil liman sertifikası alan Türkiye’deki ilk limanlardan biri Karadeniz Bölgesi’ndeki ilk liman olduklarını belirtti.
Hopaport ‘un Ülkemizin ve Bölgemizin önemli limanlarından biri yapmayı başardıklarını ifade eden Genel Müdür Özer, ”Hopaport, ülkemizin önemli iki güzide kuruluşunun Ciner ve İmisk gruplarının ortak bir yatırımıdır. Bu iki güzide gücün potansiyel gücü ile bizim altından kalkamayacağımız bir iş yoktur diyebilirim. Hopaport son 10 yıl içinde önemli projelere imza atmıştır. Japonya, G. Kore, Hindistan gibi ülkelerden gelen ve Türkmenistan, Özbekistan gibi Hazar Denizi’ne kıyısı olan ülkelere taşınan Proje Kargo ve Heavy Lift adını vermiş olduğumuz yükleri başarıyla elleçleyerek bu projeleri başarıyla sonuçlandırdık. Bir parçası 600 ton olan yüklerin transit tahliye ve yüklemesini kolaylıkla yapabilecek bir noktaya gelen Hopaport bu yönüyle de Ülkemizin önemli bir transit aktarma limanı olmuştur ”diye konuştu.
Globalleşen Dünya ekonomisi içinde artık mesafe kavramının ortadan kalktığını söyleyen Özer Gerek büyük kapsamlı Limanlarla ve son yıllarda bu limanların demiryolu bağlantılarının kurulması ile ciddi bir rekabet ortamı doğduğunu ifade etti.
Karadeniz Bölgesi’nde de Samsun hariç diğer limanların demiryolu bağlantısının kurulamamasının dezavantajını yaşadıklarını ifade eden Özer “Bugün Çin’e kadar uzanan Kafkasya coğrafyasında 300 milyar doların üzerinde bir ticaret potansiyeli bulunmaktadır. Biz Hopa TSO ile beraber Hopa Batum demiryolunun ülkemiz açısından hayati derecede önemli olduğunu her fırsatta dile getirdik ve bu konuda girişimlerde bulunduk ve bulunmaya devam ediyoruz. Hopa Batum Demiryolu projesinin hayata geçirilmesi ile gerek Kafkas Ülkeleri demiryolu bağlantıları sayesinde Çin’e kadar uzanan bu bölgedeki ticaret potansiyelinden ülkemizde hak ettiği payı alacaktır” dedi.
Özer ayrıca “Ağustos 2019 itibari ile Hopa Limanı’nda elleçlenen tonaj kapasitesi 486.077 ton gerçekleşen toplam elleçleme tonajı 2020 yılının son ayına girerken nerdeyse %80 oranında artarak 869.577 ton olarak gerçekleşmiştir. Her türlü olumsuz şartlara rağmen geçen yıllarda yapılan yatırımlar ve proaktif yaklaşım tarzı sayesinde Hopa Limanı kapasitesini arttırmaya devam ediyor. Bildiğiniz gibi Hopa Limanı olarak 2020 yılı toplam elleçleme kapasitesi olarak 1.000.000 ton hedefini koymuştuk. Hopa Limanı 2020 hedefine adım adım yaklaşıyor” dedi.