Rize-Pazar yöresi, sayısız tarihi hazineye ev sahipliği yapar ve Sulak (Cabat) köyü de bu zenginliğin önemli bir parçasıdır. Tarihi mezar kitabeleri serimize bu köyde bulunan iki önemli örnekle devam ediyoruz. Bu eserler, geçmişte burada yaşamış insanların hayatlarına ve inançlarına dair eşsiz bir pencere açar.
Hacı İbrahim Ağa'nın Mezar Taşı
Köy camisinin arkasında yer alan bu mezar taşı, Osmanlı dönemine ait önemli bir eserdir. Hicri takvimle 1267 (Miladi 1850-1851) tarihini taşıyan kitabede şunlar yazılıdır:
Hüve'l-Bâki (O, sonsuz ve ebedi olandır)
Fenadan bekâya eyledi rıhlet (Fani dünyadan ebedi olan âleme göçtü)
İde kabrim Hak ravza-i cennet (Allah, kabrimi cennet bahçelerinden bir bahçe eylesin)
Merhum ve mağfur ila rahmet-i rabbihi'l-Gafur Hacı İbrahim Ağa'nın ruhuna Fatiha (Bağışlayıcı Rabbinin rahmetine kavuşan merhum ve bağışlanmış Hacı İbrahim Ağa'nın ruhu için bir Fatiha.)
Bu yazıt, dönemin insanlarının derin inançlarını ve ahirete yönelik umutlarını çarpıcı bir şekilde yansıtmaktadır.
Fadume Kadın'ın Mezar Taşı
Köyün bir başka yerinde, Kalyoncu Çay Bahçesi'nde bulunan bu tarihi mezar taşı ise Fadume Kadın'a aittir. Tarihi okunaksız olsa da, metni hâlâ anlaşılabilir durumdadır:
Merhume ve mağfurun lehâ Fadume Kadın ruhiyçün bi-hürmeti'l-Fatiha (Merhume ve bağışlanmış Fadume Kadın'ın ruhu için, Fatiha şerefine.)
Her iki mezar taşı da Sulak (Cabat) köyünün zengin kültürel ve dini mirasının sessiz tanıklarıdır. Bu tarihi belgeler, bizden önceki nesillerin hikâyelerini ve anılarını günümüze taşıyarak, onlara saygıyla anmamızı sağlar.
