Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı tarihi Kale Köyü'nde yaşamlarını sürdüren Davulcu ailesi, 40 yılın ardından Ankara’dan memleketlerine dönmenin huzurunu yaşıyor. Hemşin’in Ortaköy kökenli Ahmet ve Sönmez Davulcu çifti, sadece dönmekle kalmadı, aynı zamanda herkese ilham olacak bir çağrıda bulundu:
""Gelin köylerimizi yeniden canlandıralım!”
Ankara’dan Yaylaya: Bir Hayat Değişimi
Ahmet Davulcu, Hemşin Ortaköy doğumlu. Uzun yıllar Ankara’da pastacılık yaptıktan sonra, 2000 yılından itibaren yazlarını Kela Yaylası’nda geçirmeye başladı. Pandemi süreciyle birlikte köyüne kesin dönüş yapmaya karar verdi.
“Hayatımı kökten değiştirdim. Pastacılığı bırakıp hayvancılıkla uğraşmaya başladım. Dedemlerden kalma, yaklaşık 150 yıllık evimizde yaşıyoruz. Emekli olan hemşehrilerime sesleniyorum: Gelin, köylerimizi şenlendirelim, hayvancılık yapalım, bağ-bahçeyle uğraşalım, üretelim. Hem doğaya kavuşuruz hem de ülke ekonomisine katkı sağlarız.”
Sönmez Davulcu: “Burada Huzur Var, Sessizlikte Hayat Var”
Sönmez Davulcu ise doğma büyüme Hemşinli. 40 yıl boyunca Ankara’da yaşadıktan sonra eşiyle birlikte Kela Yaylası’na yerleşmiş. Şimdi ise hayvancılıkla ilgileniyor, peynir, yağ gibi doğal ürünler üretiyor.
“Burada huzur bulduk. Eşimle birlikte her işe el atıyoruz. Ürettiğimiz ürünleri hem kendimiz tüketiyoruz hem de fazlasını satıyoruz. İlgi çok fazla. Gençlere sesleniyorum: Şehirlerde stresle boğuşacağınıza gelin buralara. Hem doğayla iç içe olun, hem kendinize gelin.”
Boşalan Yaylalar, Terk Edilen Köyler: “Geri Dönelim” Çağrısı
Davulcu ailesi, özellikle emeklilere ve köy kökenli gençlere sesleniyor:
“Buralar bomboş kaldı, çok yazık. Terk ettiğimiz köylerimiz yeniden hayat bulabilir. Gelin birlikte üretelim, yaşatalım.”
Bu çağrı sadece bir hayat hikâyesi değil, aynı zamanda bir toplumsal uyanışın da davetidir. Yaylalar, köyler sadece geçmişin hatıraları değil, geleceğin umudu da olabilir.