Özel Eğitim Çalışanları ve Eğitim Derneği (ÖZÇED) Başkanı Özel Eğitim Uzmanı Feyyaz ŞENTÜRK, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası münasebetiyle pandemi sürecinde özel eğitimi, ülkemiz ve ilimizdeki özel eğitim çalışmalarını değerlendirdi.
ŞENTÜRK pandemi nedeniyle tüm eğitim tür ve kademelerinde zorunlu geçiş yaptığımız uzaktan eğitim sürecinde en dezavantajlı grup özel gereksinimli bireylerin olduğunu ifade ederek, özel gereksinimli bireylerin bir çoğunun davranış problemleri,beceri alanlarındaki yetersizlikleri ve iletişim problemleri nedeniyle yüz yüze eğitim sürecinde bile sınırlılıklara sahip olduklarını söyledi. Bu alanlara yönelik öğretim ve müdahalelerin uzaktan eğitimle gerçekleşebilmesinin mümkün olmadığını belirten ŞENTÜRK, bu süreçte aile eğitiminin değerinin anlaşılmış olduğunu, özel gereksinimli çocuğunu nasıl destekleyeceğini bilen ailelerin, uzaktan eğitim sürecini diğer ailelere oranla daha az kayıpla atlattıklarını söyledi. ŞENTÜRK 'Belki de bu sürecin bize öğrettiği en önemli şeylerden biri de aile eğitiminin, aile ziyaretleri,veli, toplantıları,özel gün kutlamaları ve öğrenci tanıma formlarının doldurulmasından ibaret olmadığını' belirtti. Özel eğitimin uzaktanının olamayacağını söyleyen ŞENTÜRK bunun olabileceğini kabul etmek zaten okullarda akranlarıyla birlikte eğitim almalarının bir hak olduğunu zar zor kabul ettirdiğimiz özel gereksinimli bireylerin, uzaktan da eğitilebilirlermiş deyip okullardan,sınıflarından uzaklaştırılmalarının fikri olarak kapısını aralayacağını belirtti.
2000'li yıllar sonrasında özel gereksinimli bireylerin okullara ve eğitime erişim sorununun büyük oranla ortadan kalktığını vurgulayan ŞENTÜRK, şu an dikkat edilmesi gereken ve ortadan kaldırılması gereken en büyük sorunun erişilen eğitimdeki nitelik olduğunu belirterek '2023 Türkiye'sinde özel eğitimde başarının; servislerle evlerinden alınıp okullara götürülen, öğle yemeği verilen, destek eğitim sunulan öğrenci sayısıyla değil; sosyal hayatta, istihdamda varolan ve rol üstlenen birey oranlarıyla ölçülmesi gerektiğini' söyledi. Ülke genelinde özel eğitimin gelişimi ve yönü neyse Rize'de de aynı olduğunu ifade eden ŞENTÜRK, özel gereksinimli bireylere hizmet verilen eğitim ortamlarının çeşitlendirildiğini, sayısının arttırıldığını söyledi.
10-16 Mayıs engelliler Haftası ve diğer farkındalık günlerine de değinen ŞENTÜRK ' Tüm okları üzerime çekmek pahasına şunu söylemeliyim ki son beş yıldır yetersizlikten etkilenmiş özel gereksinimli bireyler için yerleştirilmeye çalışılan 'Özel Çocuk' kavramı kendi elimizle bizi tuzağa çekiyor. Bizim toplumumuzda özel olan gizlenir, özel olan ayrıştırılır, özel olan sınırlandırılır, özel olanın üstünde tahakküm kurulur. Gereksinimi vurgulamayan tanım ve adlandırmalar, güzel cümleler ardında görev ve sorumlulukların gizlenmelerine neden olmaktadır. Dünya üstündeki bütün çocuklar özeldir. Bazılarının ise toplumsal yaşamda,eğitimde varolabilmeleri ve kendilerini gerçekleştirebilmeleri için özel gereksinimleri bulunmaktadır. Sadece 'özel' kavramı üzerinden hareket eden, gereksinimleri nitelemeyen ve betimlemeyen süreçler, eğitimde etkililiği ve verimliliği düşürmektedir. Özel gereksinimli bireylerin profesyonel nitelikli eğitimcilere, bilimsel temelli eğitim uygulamalarına ve sosyal kabule gereksinimleri var.
Yıllarca özel gereksinimli bireylere yönelik farkındalık gün ve haftalarında, sanki özel gereksinimli bireylerin kendilerini ispat etmelerine gerek varmış gibi, özel gereksinimli bireylerin yaptıkları çeşitli gösteriler ve ürünler sergilendi. Oysaki farkındalık gün ve haftalarında özel gereksinimli bireylerin yapabildikleri üstünde değil de, bizlerin onlar için yapamadığı görev ve sorumluluklar üzerinde durulmalıydı. Özel çocuk kavramının farkında olmadan gittikçe yerleştirdiği davranış ne yazık ki bu. Özel çocuğu özel gün ve haftalarda hatırla ziyaret et, fotoğraf çektir, hediye ver ve bir daha ki farkındalık gün ve haftasına kadar özenle sakla. Pandemi süreci sayesinde belki de özel eğitimde karşılaştığımız en hayırlı olaylardan biri özel gereksinimli bireylere yönelik farkındalık gün ve haftalarında özel gereksinimli bireylere yaptırtılan, normal bireylerin kendi hallerine şükretmelerini ve eğlenceli vakitler geçirmelerini sağlayan salon gösterilerinden kurtulmamız oldu. Bu sayede yeni bir farkındalık anlayışına sahip olur ve buna yönelik etkinlikler düzenleyebiliriz. Ne mi yapabiliriz?
- özel eğitim seminerleri
- aile eğitimi seminer ve programları
- özel eğitim çalıştay ve sempozyumları
- eğitim projeleri
gerçekleştirebiliriz. Zira eğitimin niteliğine daha fazla katkı sağlayacaktır. Bizim artık farkındalıktan çok bilinçli davranışlara ihtiyacımız var. Ve en iyi farkındalık nasıl eğiteceğini bilmektir.
ÖZÇED Başkanı Özel Eğitim Uzmanı Feyyaz ŞENTÜRK özel gereksinimli bireylerin toplumsal yaşamda var olabilmeleri ve aktif rol üstlenebilmeleri için artık harkete geçmemiz gerektiğini belirterek bunun yolunun erken çocukluk özel eğitim hizmetleri, nitelikli kaynaştırma uygulamaları ve istihdama dayalı mesleki özel eğitimden geçtiğini söyleyerek sözlerini bitirdi.