Karadeniz’den Kafkasya' ya acılan kapı "Kaçkar Yolu"

Karadeniz’den Kafkasya' ya acılan kapı, Tarih, Doğa, Kültür & Sanat

TURİZM 4.08.2024 11:24:00 984 0
Karadeniz’den Kafkasya

2017 yılında Doğa Fotoğrafçısı, Gezgin ve araştırmacı Emin Kanbur tarafından projesi yapılan ve üst üste 3 kez düzenlenen “Kaçkar yolu “projesi o gün bugündür askıya alındı.

Dönemin kaymakamları ve Belediye Başkanlarının sahip çıktığı bu proje, aslında bölge için çok önem arz ediyordu. Bilinmeyen bir nedenle, nedeni hala anlaşılmayan sebeplerden dolayı yaklaşık 3 yıldır yapılmıyor.

O dönem kaymakamları tabiki şimdilerde yok ama 2 değerli belediye başkanımız var. Bunlardan birisi kadim ilçemiz Hemşin Belediye Başkanı Halim Kazım Bekar, bir diğeri o dönem AK Parti Çamlıhemşin İlçe Başkanı olan ve bugün de Çamlıhemşin Belediye Başkanlığını yürüten Ömer Altun,

Ben umuyorum ki, yeni kaymakamlar ve değişen Belediye Başkanlarımızda bu organizasyon içinde yer alacaklardır.

Onlara buradan bir çağrıda bulunuyorum. Bu bölgenin hikâyesi ve turizm gerçeği bu yollarda yaşanan hikâyelerde saklıdır. Yeniden hayata geçirilmesi için ilk adımı yeniden birlikte atmanız yeterli olacaktır.

Bu Proje için, kurulduğu yılda çok önemli bir yazıyı kaleme alan, bu işi gönüllü hesabına dayanılarak 3 kez Tünelden bu yana olmasına rağmen tüm ilçeyi, hatta yurt içi ve yurt dışını da aşan bir organizasyonu gerçekleştiren Emin Kanbur’dan destek alınabilir.

Karadeniz’den Kafkasya' ya acılan kapı,Tarih,Doğa,Kültür & Sanat

Binlerce yıl öncesi başlayan bir yolculuk bu, Karadeniz'in Kafkasya'ya uzanan yolu ve yol hikayesi. 

Hani hep dilimize doladığımız “Likya ve Karya yolu” varya, Akdeniz Bölgesini paralel kat eden tarihi antik yol ve bu yolu yürümek için görmek için on binlerin akın ettiği ve gerçekten bu üne sahip zenginliklerle dolu, dolu bir yol. ve bu yolun Karadeniz'e yakışanı bahsettiğim yol “Kaçkar Yolu” .

Karadeniz’e yakışanı dedim; abartmadım Likya veya Karya yolu gibi paralelinde giden bir yol değil, bu yol dikey giden bir yol. Yanı Sıfır rakımdan 3 bin 200 rakımdan aşan bir yol bu.

Ve (PAZAR),Atina’dan başlayan yolculuk.

Evet, Atina Yani ilimiz Rize’nin Şirin ilçesi Pazar, ilimiz doğusundaki en köklü ilçe Mapavri “Çayeli” Vice Fındıklı den de eski, Pazar kız kulesinden başlayan bir yol yani bir yolculuk bu Kafkasya ya Karadeniz yaylalarına uzanan bir yolculuk.

Sanayi mamulleri diyelim bölgenin ve iç bölgelerin ihtiyacı olan “ gaz yağı Tuz” vs. Taka ve Maonalarla bu ürünler güvenliği iyi sağlanmış Pazar limanına getirilip buradan satın alan tüccarlar sayesinde iç bölgelere yani Doğu Anadolu’nun Kafkasya bölgesine kadar getirilip satılırdı ve bu yol güvenlik altına alınması gerekliydi.

Tarihi doku,

Pazar kız kalesi, 

Pazar Ciha kalesi, 

Hemşin Kazası, 

Fırtına vadisi Zil Kale, 

Fırtına vadisi Kaleyi-Bala, 

Tatos aşıdı.

Barhal Artvin Yusufeli bölgesi. 

Ve yolculuk başlar. “Kurgu”

Birinci Gün,

Atina limanından katırlara yüklenen mallar uzun ince zor bir yola çıkar, artık saatler ayarlanmış, değil haftalar günler bile bölünmüştür.

Sabah erken saatte yola çıkılır ve artık Atına  "Pazar" geride kalmış ilk uğrak Ciha kalesidir, dört gözlü köprüden geçilerek Hemşin deresinin doğusundan artık yolculuk devam eder.

Sahile en yakın konumda kuzey terasından Karadeniz’i güney terasından Hemşin vadisini kontrol eden Ciha kalesine ulaşılır, hakim bir tepede kurulmuştur ve ilk mola ve konaklama güvenliği sağlanmış kalede verilir.

İkinci gün, 

Artık hedefte Hemşin nahiyesi var, Züğa ve Badara köylerinin konaklarının arasından geçip Tepan'a ulaşmamız lazım akşam namazına kadar, “500 yıllık geçmişe sahip Tepan camii 1640 yılında (halen saklanan) İbrahim Paşa fermanıyla restorasyonu gerçekleştirilmiştir”. Ve namazlar kılınır Tepan da “Bilen Köyü” ve konaklama yapılır.

Üçüncü Gün,

Artık Üsküt dağı aşılıp Hemşin vadisi terk etme zamanıydı.

“kesti okuz bağını aştı ÜSKÜT dağını ……….”.

Ve kervan yoldaydı ilk sınavdı bu artık Karadeniz’in dağlarında verilecek ilk sınavdı. Erkenden yola koyulduk artık Hemşin geride kalmıştı üsküt daği aşılıp Çamlıhemşin Fırtına vadisine ulaşmak lazımdı, dik rampalar aşılarak zirve düzlüğü geçilmişti öğlen olmadan ve muhteşem konaklarıyla o çılgın her tonu faklı güzel yeşiliyle Tulum Sesinin fırtına deresinin sesine karıştığı Cennet ten bir köşe olan fırtına vadisindeydik artık.   

Çinçiva köprüsünü geçtik o tarihi mekânda Çinçiva da bir mola zamanıydı

Fazla eğlenecek zamanımız yoktu çünkü akşam olmadan varmalıydık kayaların üzerinde kurulu şahin yuvası Zil Kaleye ve zil kaledeydik konaklama yapmak için.

Dördüncü Gün,

Artık vadi dar geçişler zorlu bir bolümdeydik, yerleşim bölgeleriyle Yaylalar arasında kalan bölümde yolculuk başlamıştı Zil kaleden ayrıldık Palovit şelalesine bir selam göndererek ve ilk mola meydan köydeydik sonrasında Çat köyüne ulaştık tarihi köprüyü geçip çiçekli yaylanın altın sarısı çiçekleriyle süslenmiş düzlüğünden geçip akşam olmadan Kaleyi-Balâ’ya ulaştık, 

Yorgunduk ve bitkindik ama yayladaydık artık bir başka diyar bir başka cennetteydik.

Güzel bir yayla yemeği mıhlaması, süzmesiyle, mısır ekmeğiyle soframızın başındaydık ve kuru mis gibi yayla havasında güzel bir uyku çektik.

Beşinci Gün,

Erken saat Kaleyi-Bala geride kalmıştı uzun ve dik bir vadiyi yürüyoruz çiçekli yayla vadisini hedefte Tatos Gölleri ve Tatos aşıdını aşıp Barhal’a “Artvin Yusufeli Kaçkarların Güney yakası” ulaşacağız.

Ve sonrası daha güneye daha doğu ya kervanın ulaşabildiği yere kadar.

Kulelerden Kalelere yaylalardan aşıtlara tulum eşliğinde, tarih, doğa kültür sanat  dolu bu yol hikayesi sizi ve bizleri bekliyor…..


1

ÇAYMER sezonu açtı, kendi yaş çay fiyatını açıkladı

2

Macaristan’dan getirdiler, Rize’de denenmeye başlandı

3

Projenin ilk ayağı Rize Pazar’da başladı.

4

İSTANBUL’DA DÜZENLENEN YÖRESEL ÜRÜNLER FUARI SONA ERDİ.

5

BATUM’DA SINIR TEMSİLCİLERİ TOPLANTISI YAPILDI