Foto Sır Rize ilinin unutulmaz marka değerlerinden biridir. Bir döneme damga vurmuş, unutulmaz hatıralara ev sahipliği yapmıştır. Kurucusu Hakkı Yazıcı ilimizin sosyal hayatında iz bırakmış, güzelliklerin öncüsü olmuştur. Rize'nin fotoğrafçılık tarihi Foto Sır'ı olmadan anlatılmaz! Bu eksiği tamamlamak için Hakkı Yazıcı'nın oğlu Samsun Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Yazıcı'dan yardım aldım. Onun aktardıklarıyla Foto Sır özelinde Rize fotoğrafçılık tarihinde yolculuğa çıktık.
ZORLU SAVAŞ VE YOKSULLUK YILLARI
Belli bir yaştaki her Rizelinin Foto Sır'da bir anısı, siyah-Beyaz bir fotoğrafı mutlaka vardır. Foto Sır Rize'deki en eski işletmelerden biridir. Rize'nin sevilen esnaflarından merhum Hakkı Yazıcı ile Foto Sır'ın tarihi de ilginç anılarla, hikayelerle doludur. Merhum Hakkı Yazıcı, dokuz büyük anneye sahip ender insanlardan biriydi. Kurtuluş Savaşı ve ondan sonraki yıllarda köyün neredeyse eli silah tutan tüm erkekleri yurt savunması için gönüllü olarak askere gitti. Zorlu savaş ve yokluk yıllarında evini ocağını kapatarak cepheye koşan insanlar ailelerini henüz dünyaya gelmemiş olan Hakkı Yazıcı'nın babası Aslan Çavuş'a emanet ederlerdi. Hakkı Yazıcı'nın hiç görmediği amcalarının eşleri de bunlar arasındaydı. Amcalardan ve gidenlerden çoğu geri dönemedi.
AİLENİN GÖZ BEBEĞİ HAKKI YAZICI
Rize Zincirli Köprü Köyünde (Kaçiran) tepede bir evde dokuz kadın ve bir de yaşlı Ahmet Çavuş yaşamaktaydı. Hanede başka erkek yoktu. Hakkı Yazıcı'nın öz annesi altı aylık hamileyken Aslan Çavuş hayata veda etti. Dokuz kadın heyecanla doğum anını beklemekte ve erkek olsun umuduyla dua etmekteydi. Yoksa ailenin soyu devam edemeyecekti. 1930'lu yıllarda Hakkı Yazıcı dünyaya geldi. Doğum tarihi her ne kadar nüfusta 1935 diye kayıtlıysa da bu tarih muhtemelen doğru değildi. Evde mutluluk rüzgarları esti. Kadınlar sevinçten helvalar dağıtıldı. Henüz Rize'de çay tarımı başlamamıştı. Çay dikimine 1938 yılında başlanmıştır. Dokuz kadın evin bir odasında kurdukları Rize bezi dokuma atölyesinde üretim yapar, pazarda satarak yaşamlarını sürdürürdü. Yıllar geçti, Hakkı Yazıcı genç bir delikanlı olmuştu. Ancak dokuz kadın tarafından göz bebeği gibi bakılan, kollanan delikanlı ele avuca sığmıyordu. Sürekli İstanbul'daydı. Bir ara yolunu buldu, 15-16 yaşlarında gemilerde işe başladı ve kapağı yurt dışına attı. Dünyayı gezmek O'nun en büyük tutkusuydu. Ancak evde bekleyen kadınlar Hakkı Yazıcı'nın yolunu gözlemekten bir hal oldu.
YETER ARTIK RİZE'YE DÖN
Ailenin başında hiç erkek yoktu. "Ne yapsak da Hakkı'yı Rize'de yaşamaya ikna etsek" diye kara kara düşündüler. 20'li yaşlarda Rize'ye gelen genç adamı bir yolunu bulup yeni adıyla Hamzabey Mahallesi eski adıyla Ramanoz'dan Emine Mandev ile baş göz ettiler. Bu bile Hakkı Yazıcı'yı durdurmaya yetmedi. Yine kaçıp İstanbul'a gitti. Beyoğlu, Kasımpaşa ve gemiler artık onun vazgeçilmeziydi. Dünyayı gezdi. Bu arada birkaç dil de öğrendi. Rize'ye ancak iki yılda bir gelirdi. Emine Yazıcı'dan olan biri kız altı çocuğunun aralarında hep iki yaş fark vardır. Sonunda kadınlar "Yeter artık" derler, "Gel çocuklarının, ailenin başında dur." Bunun için bir yol arar ve sonunda orta yol da bulunur. Hakkı Yazıcı yurt dışında fotoğrafçılığa da merak salmıştı. Rize'de bunun için uygun bir dükkan arandı.
HOŞGELDİN FOTO SIR
YOLU FOTO SIR'DEN GEÇENLER
Sonunda 1965 yılında Birlik Pasajında Foto Sır ismiyle hizmet veren bir yer bulundu. İsimde çok güzeldi. 1965 yılların tutucu Rize'sinde fotoğraf çektirmek bunu birilerine göstermek herkes için olağan sayılmıyordu. Bu yüzden Foto Sır ismi bile insanlara güven veriyordu. Pazarlıklar yapıldı, Hakkı Yazıcı dükkana ortak oldu. Daha sonra ortak Nuri Yazıcı kendi isteğiyle ayrıldı. Hakkı Yazıcı ve çocukları Aslan, Mehmet ve Ahmet Yazıcı'nın Foto Sır serüveni böyle başladı. Rize'deki birçok fotoğrafhane Foto Sır'da daha önce çalışan ya da yolu bir şekilde Foto Sır'la kesişenler tarafından kuruldu. Stüdyo A - Rıfat Dinçer, Foto Anı - Aslan Yazıcı- Halim Aşlamacı, Karadeniz Fotoğrafçılık (KARFO) Enver Ayhan bunlardan bazılarıydı. Ayrıca Foto Sır onlarca çalışana da ekmek kapısı oldu. İsmet Durmuş, Necat
Mandev, Mehmet Mandev, Adem Mandev, Muhammed Mandev, Ali Çiçekler, Sare Terzi (Yazıcı) ve daha nice fotoğrafçı mesleği Foto Sır'da öğrendi. Bu ayrılıklara rağmen Foto Sır büyümeyi sürdürür. Sır Düğün Salonu, Sır Kuaför Salonu hizmete girdi. O dönemler fotoğraf makinesine sahip olmak çok lüks sayılırdı. Fotoğrafa herkesin ilgisi yüksekti. Doğum günlerinde, özel etkinliklerde, konserlerde, milli bayramlarda Foto Sır'ın ekipleri resimleri çeker, daha sonra fotoğraflar Foto Sır'dan servis edilirdi. Böyle olunca da tüm Rize'nin tarihi, önemli günleri Foto Sır arşivinde kayıtlı hale gelmişti.
ÜNLÜLERİN UĞRAK YERİ
Barış Manço, Hulusu Kertmen, Erol Büyükburç, Yakup Derya, Erkan Ocaklı, Erol Evgin, Şenol Birol, Ali Kemal Denizci gibi dönemin sevilen ünlü isimleri Foto Sır'ı tercih eder, konserlerinden, Rize'ye turneye gelen tiyatroların sahne ve seyirci görüntülerine kadar bütün fotoğraflarında Foto Sır imzası yer alırdı. Askerlik anıları, Vesikalık filmlerden, gelin-damat stüdyo fotoğraflarına, doğum günü partilerine, milli bayramlarda çekilen ilkokul, ortaokul, lise dengi gençlerden, onlarla birlikte poz veren ailelerin mutluluk dolu anlarına kadar yüzbinlerce siyah-beyaz, renkli film gün be gün numaralandı filmler arşivlendi. Yıllar sonra Foto Sır arşivi o kadar büyüdü ki, koyacak yer kalmadı. Siyah-Beyaz filmler, vesikalık araplar, cam filmler, kutulara, odalara sığmaz oldu. Birlik Pasajındaki dükkân de yeni yapılan Belediye Bloklarına taşındı. Bu arada siyah-beyazdan renkliye geçiş yapıldı. Hakkı Yazıcı, Rize'nin ilk renkli laboratuvarını kurmak için yıllar sonra yeniden Almanya'ya gitti. Gidiş o gidiş! Aylar sonra döndü ve Rize'nin ilk renkli laboratuvarı kurulmuş oldu.
GAZETECİLERE GAZETELERE KATKISI BÜYÜKTÜ
Bu arada Foto Sır'ın Belediye Bloklarındaki yeri gazetecilerin akınına uğrar. Gazeteler için haberlerde kullanılan fotoğraflar Foto Sır ekiplerinin çektiği kaza ve olay fotoğraflarından oluşur. Çünkü Foto Sır ekipleri her yerdedir ve Rize'nin tüm sosyal hayatı kayıt altındadır. 13 Ekim 1978 tarihinde Saat 13.20 sıralarında Deniz Caddesinde Rikap Akgül'e ait benzin istasyonunda patlama ile birlikte yangın çıktı.. Rizespor Teknik Direktörü Gürsel Aksel de aralarında olduğu 10 kişi öldü, 23'ü ağır 32 kişi yaralandı. Yangın günlerce sürer. Yangının renkli çekilmiş fotoğrafları o dönem Günaydın, Hürriyet gibi gazetelerde manşetlerden verilir. Mehmet Yazıcı'nın yakaladığı bu kareler ile gazetelerde sayfa sayfa çıkar. Trabzon'da kurulan Karadeniz Gazetesi Foto Sır bünyesinde bir odayı Karadeniz Bürosu olarak hizmete açar. Şamil Ekinci, Musa Alioğlu, Yavuzer Tarlan ve dönemin bürokratlarının katılımıyla gazete bürosu açılır. Rize'de tanınan, bilinen sevilen gazeteciler Foto Sır'ın arşivinden ve kaynaklarından yararlanır, Rize'nin tanıtımına katkı sunar. Merhum Necati Tuzcu, Eyüphan Azal, Yavuzer Tarlan ve birçok gazeteci Foto Sır'ın öznesi gibi olmuştur.
BİR KENTİN HAFIZASI YAKILDI
Öte yandan teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki, filmle makineler antika sayılmaya başlar. Dijital filmsiz banyosuz fotoğraf devri başlamış, karanlık oda denilen yerlere gerek kalmamıştır. Mesleğin içeriği değişmiştir. Fotoğrafçılık bir sanat olmaktan çıktı ve kalemle yapılan rotüşün yerini de foto shop aldı. Filme gerek kalmayınca Dünya devleri Kodak, Fuji gibi firmalar kapanır, binlerce insan işsiz kalır. Ancak ve de maalesef Rize'nin 70 yıllık tarihi yakılarak imha edildi. Arşivin yakılarak imha edilmesinde merhum Hakkı Yazıcı'nın düstur edindiği "Aile fotoğrafları" konusundaki hassasiyeti de etkili oldu denilebilir. İskenderiye kütüphanesinin yakılması kadar değilse bile, Foto Sır arşivinin yakılıp Rize'nin 70 yıllık tarihinin izlerini silinmesini kent için büyük bir kayıp olarak görmek gerekir.
Teşekkürler Mehmet Yazıcı…
Fatih Sultan KAR / İST.